Ülkemizde futbol severlerin bakışı taraftar odaklı, konjonktürel ve subjektif olsa da bazı Cumhuriyet dönemi futbolcular hangi kulübün formasını giymiş, hangi yıllarda oynamış olmalarından bağımsız futbol tarihimizin unutulmazlarıdır… Onlara gurur kaynaklarımız demek yanlış olmaz:
HAKKI YETEN / Beşiktaş
Erken dönemde tutumu ve formuyla futbolcunun anayasasını yazan bir isimdir Hakkı yeten. Aralıksız olarak tam 17 sezon siyah-beyazlı formayı terleten, Beşiktaş efsanesi denilince akla ilk gelen isimdir. Alçak gönüllülüğü, dürüstlüğü, efendiliği ve hepsinin üzerinde karizması ile taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanmış büyük bir sporcuydu. Beşiktaş kültürünün şekillenmesinde en büyük etkenlerden birisi oldu. Karakteri ile koskoca bir camiaya örnek olmuş ve ardından gelen gençlere yol göstermiştir. Öyle ki Beşiktaş camiası Hakkı Yeten’i bir baba gibi görmüş, örnek göstermiş ve kendisine “Baba Hakkı” demiştir.
METİN OKTAY / Galatasaray
Taraflı-tarafsız her futbolseverin yeteneklerine ve kendisine saygı duyduğu, Türk futbol tarihinin en büyük golcüleri arasında yer alan ‘Taçsız Kral’ 14 sezon Galatasaray forması gimiştir. Kulübün simgesi ve Türk Futbolu’nun efsanesi olan forma ‘Metin Oktay parçalı forması’ bilinir. Yetenek ve tevazuun birleşimi olan futbolumuzun büyük yıldızı talihsiz bir kazada aramızdan erken ayrılsa da sahada ağları yırtan golünden sosyal yaşamda insancıl yüreğine kadar milyonları etkilemiş, dönemindeki gençlerini futbol tutkunu yapan en büyük sporculardan biridir.
LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS / Fenerbahçe
Ordinaryüs lakabıyla tanınan Rum asıllı Türk efsane oyuncu olan Lefter, Fenerbahçe’de 17 sezon arka arkaya forma giymiş ve Fenerbahçe efsanesi olmuştur. Türk milli takımını seçen Lefter, 42 milli maçta 22 gol atarak altın şeref madalyası ödülüne layık görülmüştür. Cumhuriyet sürecinde kardeşlik ve huzur içinde yaşayan halkımızın ünlü futbolcusu Lefter Küçükandonyadis, hayatı boyunca futbolun ve Fenerbahçe’nin tam merkezinde olmuş, kendisinin kalitesine henüz erişilemeyen bir futbolcumuzdur.
TURGAY ŞEREN / Galatasaray
20 sene aralıksız formasını giydiği Galatasaray tarihinin ve Türk futbolunun en büyük kalecilerinden biri olan Şeren, kalede devrim yaratan futbolcularımızdan ilkidir. A Milli Takımın Almanya ile oynadığı 2-1’lik zafer maçında kalesinde devleşmiş ve ardından ‘Berlin Panteri’ lakabını almıştır. Şeren futbolu bıraktıktan sonra başladığı spor yazarlığında da sahadaki kadar başarılı bir performans göstermiştir.
CAN BARTU / Fenerbahçe
Aynı gün içinde basketbolda 28 sayı atıp, futbol maçında da bir gol atan ‘Sinyor’ lakaplı efsane futbolcu Can Bartu, Fenerbahçe tarihine futbol ile adını yazdırmıştır ama basketboldaki olağanüstü tekniği ve karizması unutulmaz. Milli takım formasını hem futbolda hem de basketbolda giyen ilk ve tek sporcudur. Fiorentina formasıyla Avrupa Kupaları’nda final maçı oynayan ilk futbolcumuzdur ve top oynadığı süreçte Çizme’de en az Türkiye’deki kadar sevilmiştir. Baba Hakkı futbolcunun anayasasını yazmışsa, Can Bartu da futbolda hal tavır ve kalite açısından bir ekol yaratmış, kaçınılmaz olarak Fenerbahçe efsaneleri arasında yerini almıştır.
AHMET SUAT ÖZYAZICI / Trabzonspor
Türk futbolunda Trabzonspor devrimini gerçekleştiren isimdir Ahmet Suat Özyazıcı. Unutulmaz kasketi, kazandığı şampiyonluklar ve kupalarla Karadeniz’in gurur kaynağı, İstanbul devlerinin en ciddi rakibi olmuştur. 1975-76, 1976-77, 1979-80 ve 1983-84’te lig şampiyonu yaptığı Trabzonspor’a üç kez de Türkiye Kupası zaferi yaşatmıştır. Bordo-mavili takımda Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı dört kez, Başbakanlık Kupası’nı 2 kez kaldıran Ahmet Suat Özyazıcı, Sarıyer’le de 1991-92 sezonunda Balkan Kupası’nı kazanmıştır.
DOĞAN BABACAN
Türk hakemliğinin dünya markasıydı Doğan Babacan. Dünya Kupası’nda (Almanya/1974) düdük çalan ilk Türk hakem oldu. Yine Dünya Kupası’nda ilk kırmızı kartı göstererek de adını tarihe yazdırmıştı. Otoriter ve tavizsizdi. Bir röportajında, ‘Bizim mücadelemiz yalnızca kafalarımıza fırlatılan şişeler, mevsim meyveleri, konserve kutuları ile değil; bilgisiz yönetici ve futbolcularladır” demişti. 1975’te Bayern Münih ile Dinamo Kiev arasında oynanan UEFA Süper Kupa finalinde düdük çalan Doğan Babacan, 13 Haziran 1978’de Fenerbahçe ile Trabzonspor’u karşı karşıya getiren Cumhurbaşkanlığı Kupası maçıyla hakemlik kariyerini noktalarken tarihteki yerini alıyordu.
TANJU ÇOLAK
Beşinci kez üst üste gol kralı olan Türk futbolunun unutulmayacak forvetlerinden Tanju Çolak, Samsunspor’a verdiği büyük katkılardan sonra transfer olduğu İstanbul’da Galatasaray ve Fenerbahçe forması giymiştir. Adeta golü koklayan ve her an gole en yakın adam olan Çolak sıra dışı performansıyla hafızalardan silinmeyecek bir iz bırakmıştır.
SERGEN YALÇIN
Üç büyük takımda forma giyen ender futbolculardan olan Sergen, en başarılı dönemini Beşiktaş forması altında yakalamıştır. Beşiktaş da kendisini sahiplenmiştir. Sol ayağı ve tekniği görülmemiş derecede kaliteli olan Yalçın, isteseydi döneminin Avrupa’sında en önemli yıldızlar arasına girebilirdi. Attığı frikik golleri ve tekniği ile Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına girmekle kalmamış futbolu bıraktıktan sonra başladığı teknik direktörlükte son neslin en iyilerinden biri haline gelmiştir.
BÜLENT KORKMAZ / Galatasaray
Bir futbolcunun sahada takımı için neler verebileceğinin zirve noktasıdır Bülent Korkmaz. 14 sezon Galatasaray’da 3 numaralı formayı giyen ‘Büyük Kaptan’ inanılmaz mücadelesi, disiplini ve görev bilinci ile örnektir. Öyle ki, Galatasaray’ın UEFA Kupası kazandığı final maçında omzundan sakatlanmasına rağmen sargılı koluyla formayı giymeye devam etmiş, kupanın simgesi olmuştur. Toplam 105 kez milli formayı giyen ‘Büyük Kaptan’ Bülent, Türk futbol tarihinin unutulmaz oyuncuları arasında olduğu gibi futbolun ardından başarılı bir teknik direktörlük kariyerine de sahiptir.